İNSANLIK DURDUKÇA VAR OLACAK SANAT TİYATRO

Dünya tiyatrolar günü her yıl 27 Martta kutlanır ve işte o güne de az kaldı. O yaklaşan günde tiyatrodan bahsetmemek olmaz çünkü tiyatro yaşamımızda farkında olmadan önemli yer tutan bir olgu ve insanoğlunun gelişim ve eğitiminde nerdeyse insanlık tarihi kadar uzun zamandır etkili.

İnsanlık tarihiyle yaşdaş sayılmasına rağmen mekansal olarak ilk tiyatrolar yaklaşık 2500 yıl öncesinden yapılmaya başlamıştır. İnsanlığın gelişiminde o kadar önemli yer tuttuğu anlaşılınca binlerce insan çalıştırılarak onlarca yıl süren uğraştan sonra günümüze dek kalabilen tiyatrolar inşa edilmiş ve buralarda binlerce görsel sanat sergilenmiştir. Daha eski olan antik Yunan tiyatrolarının yanı sıra ülkemizde Side antik tiyatrosu İsa’dan önce (İ.Ö.)200, Aspendos antik tiyatrosu İsa’dan sonra(İ.S.)200 yıllarında inşa edilmiştir.

Binlerce insan çalıştırılarak dönemine göre büyük maliyet ve külfetlerle bu yapıtları yapmanın nedeni insan eğitiminde tiyatro kadar etkili bir yöntemin bulunmamış olmasıydı. Elbette yazı, kitaplar ve okullar eğitimin, öğretimin en temel taşıydı ama görsel olarak tiyatronun etkisi ve gücü göz ardı edilemiyordu. Tiyatro eğlendirirken düşündürüyor, eğitiyor ve öğretiyor ayrıca bazen insanın kendisinde varlığını bile farkına varmadığı yaratıcı duygu ve düşüncenin açığa çıkmasına neden oluyordu. Kısacası sanat insanı eğitiyor geliştiriyordu.

Ulusal Kurtuluş savaşından hemen sonra 1925 yılında Musiki Muallim Mektebi yani müzik öğretmen okullarının açılışını erken bularak eleştirenlere Atatürk toplumu değiştireceksek sanatın gücünden yararlanmalıyız diye yanıt veriyor. Özel kurumların çabaları yetersiz kalınca bu konuda devlet desteği geliyor ve 27 Aralık 1949 yılında Devlet Tiyatroları Ankara Küçük sahnede Ahmet Kutsi Tecer’in “Köşebaşı” oyununu sergileyerek ilk adımı atıyor.

Bir insan olarak bu kadar etkili ve eski eğitim ve öğretim aracından yoksun kalamayacağımıza özellikle yarınımız olan çocuklarımızı eğitmek için diyecek tek bir şey kalıyor, tiyatro tiyatro tiyatro…..

Galip COŞKUN

Yazar: GALİP COŞKUN

Tarih: 07.03.2011 00:36:42